Ben Kimim - Dostlar - Prizma.Net - Ziyaretci Defteri
AMIRIM
Ah anam ah...
Yine sana yaziyorum, yine sana döküyorum içimi...
Senden baska kim anlar ki beni.
Dün o firtinali gecede eve giderken,
Karanlik kuytu bir kösede bir adam çikti karsima.
Beyim beyim dedi...
Elindeki yarim sigarasini göstererek ates istedi.
Tam sigarasini yakiyordum ki, parmagindaki yüzügü görünce,
O buz gibi elleri ta cigerimi yakti.
Bu yüzük dedim, kafasini kaldirdi, yüzüme bakti, dokunma dedi.
Ey Allah'im bu o;
AMIRIM...
Sarildim boynuna, taniyamadi, hatirlayamadi beni.
Yalvara yalvara zor razi ettim eve gitmeye.
Soguktu bir Allah'in kulu yoktu ortalikta.
Bizden ve pesinden ayrilmayan siyah kediden baska.
Eve gidinceye kadar o günleri anlattim.
Beni nasil çatismada ölümden kurtardigini,
Yüzügü de o günün hatirasi olarak parmagina taktigimi..
Daha baska;
Aydinli plakaci 09 Osman'i,Trabzonlu laz Dursun'u, Marasli Ede Ökkes'i,
Erzurumlu yanik Ömer'i...
Ama nerde, beni dinlemiyordu bile. hep bir seyler mirildaniyordu sessiz ve agirdan,
Gidenler dönmeyecek, gidenler dönmeyecek, gidenler dönmeyecek.
Eve vardik, kediyi kucagina aldi, kediyi isitiyordu,
Halbuki kendisi titriyordu,
Sobanin farkinda bile degildi garibim.
beraber çektirdigimiz fotograflari, bana hediye ettigi cevseni gösterdim.
Orali bile olmadi.
Tedirgindi, sigara üstüne sigara yakiyordu.
Bir seyler ariyordu.
Cebinden eski püskü bir kagit parcasi çikardi, bakti bakti kül tablasina birakti.
Farkettirmeden kagidi aldim. Bir telefon numarasi yaziliydi, aradim.
Telefona çikan karisiydi.
Amirimin yaninda oldugunu söyleyince kadin öyle bir ciglik atti ki,
Kalp atislarini yüregimde hissettim.
Amirim ki dag gibi insandi, nasil bu hale düstügünü sorunca, kadin bir ah çekip anlatmaya basladi.
Teskeresi 12 gün geçen, fakat çatismada oldugu için alayina dönemeyen,
Evli, 27 günlük yeni bebegi olan, bir evin bir oglu,
Sivasli Ali adinda bir asker çatismada kucaginda sehit olmus.
O anda suuru kaybetmis, velhasil güzel anam kafayi yemis vay be...
Amirim ki -25 derecede Hakkari'nin daglarinda kara, kisa, soguga ve haydutlara karsi meydan okurdu,
Vatan dedi mi bir vatan daha çikardi agzindan.
Daglari sevdirmisti, zoru sevdirmisti, çileyi sevdirmisti,
Su dalgalanan ay-yildizli bayrak için,
Ölümü ölümü sevdirmsti Amirim...
Lafin kisasi güzel anam, kadincagiz bir gün sonra iki çocugunu da alip geldi.
O karsilasma ani var ya ana, vicdansizi merhamete getirecek bir an.
Karisini ve çocuklarini karsisinda görünce o umursamaz adam dogruldu,
Kanatlanacak kus gibi öyle bir atildi ki çocuklarinin üstüne, anlatamam.
Vedalastik,
Kapinin önünde arkalarindan bakakaldim.
Kavusmak ne güzel sey, ah bir de ben sana kavusabilsem anam.
Amirim sanki bir sey unutmus gibi birden geri döndü,
Elini omzuma koydu, gözlerini dikti gözlerime,
Yutkundu, yutkundu ve su okkali sözler döküldü dudaklarindan:
"Bir agactan bir milyon kibrit çikar,
Bir kibrit bir milyon agaci yakar."
NOT:
BU HİKAYE GERÇEK YAŞAMDAN ALINMIŞTIR
…Mustafa
A Copyright by KURSAD. Her hakkı saklıdır.. 2001Ó